Teknik Malzeme: Kazma, Krampon, Kask, Baton, Gps, Telsiz
Hava Durumu: Tırmanış süresince gökyüzü açık, sıcaklık -5 ile -9 derece aralığında,  az rüzgârlı (10-15km/s)
Kamp Yeri: Karbeyaz Otel Yanı (1890m)
Rota: Dağın kuzey yüzü, Yılankar adlı rota
Tırmanış: 6 saat,  İniş: 5 saat
Lider: Sönmez Erkaya
Ekip Sayısı: 26
Öneriler:– Kış tırmanışı için kar yağış durumu takip edilmeli, kar yağışından sonra havanın uygun olduğu bir zaman dilimi seçilmelidir.

25 Aralık 2015 Cuma:

Minibüsümüz akşam 23:00’da İncirli’den hareket etti. Arkadaşlarımızı önceden belirlenen duraklardan alarak devam ettik. Aramızda ilk kış tırmanışını yapacaklar vardı. Herkesin keyfi yerinde ve pozitif enerjiliydi. İlk molamızı Bolu’da yaptık.

26 Aralık 2015 Cumartesi:

Aksaray’a sabah 07:00 gibi vardık. Sıkı bir kahvaltının ardından şehirde market alışverişi yaptık. Çadır gruplarına göre ortak yemek alışverişi yaptık. Daha sonra gözlemlediğim kadarıyla bu planlamada başarılı ve başarısız olanlar vardı. Bazı gruplar 2 günlük aktivite için az yiyecek alırken, bazıları da 3-4 gün yetecek kadar fazla yiyecek aldı. Su takviyesi de yaparak, GPS cihazımızda Helvadere yolunu işaretleyip hareket ettik. Helvadere kasabasına vardığımızda meydandaki kahvede oturup mola verdik. Yerel insanlar dost canlısıydı oturup keyifli bir sohbet ettik.

Bize Hasan Dağı ile ilgili dilden dile aktarılan şu hikayeyi anlattılar. Hikayeyi dinledikten ve çaylarımızı bitirdikten sonra kahvedekilerle vedalaştık. Bu arada Sönmez hoca, yolun kapanması ihtimaline karşı traktörü olan bir kişinin iletişim bilgilerini aldı. Karbeyaz otelin yanında kamp yapacağımız bölgeye gitmek üzere hareket ettik. Kamp alanına vardık ve çadır kurulumlarına başladık. Yerleşim işleri bittikten sonra ekip halinde kulvar girişine doğru keşif yürüyüşü yaptık. Ayrıca kısa bir kazma, krampon eğitimi gerçekleştirildi. Eğitimin ardından kamp alanına döndük. Kamp alanının etrafında taş barakalar var. Nispeten rahat sayılabilecek bir şekilde sıcak ve korunaklıydı. Burada ocaklarımızı açtık ve yemeğimizi pişirdik. Bu sırada Ereğli Dağcılık Kulübü’ne (ERDAK) bağlı büyük bir grup Karbeyaz Otel ve yanında kamp kurdular. Akşam 18:00 gibi uyku tulumlarına girdik. Birkaç saat çadır içi sohbet vb. ile geçti. Saat 22:00’den sonra mutlak sessizlik istendi.

27 Aralık 2015 Pazar:

Sabah 03:00’da kalktık. Yemek yedik ve malzeme hazırlıklarına başladık. Önde ve arkada yürüyecek arkadaşlarımızı belirledik ve 04:30 gibi tek sıra halinde yürüyüşe başladık. Dolunay olduğu için etraf aydınlıktı. Havanın açık olması ve sisli olmaması bizim için iyi oldu. Yürüyüş sırasında toz kar olan bölgeler ile çoğunlukla kar olmayan yerlerden geçtik. Kayda değer kar ve buz olmadığı için krampon takmaya gerek olmadı. Yılankar rotasının kulvar başlangıcına kadar rahat bir şekilde vardık. Bu arada aklımdan şu düşünceler geçmeye başladı; dağa yaklaşma mesafesi çok kısa, herhalde terlemeden faaliyetin biteceğini düşünmeye başladım. Bu volkanik dağların klasik yapısıdır. Kulvar girişinden itibaren dik eğim başlayınca bu düşüncem değişti. Tabii etap boyunca düz bir zemin bulunmuyor. İrili ufaklı birçok çarşak denilen taşlar ile büyük kaya bloklarının üzerinden geçmek için mücadele ettik. Takımın en çok güç tükettiği yer burasıydı. Birkaç taş düşme tehlikesi atlattık ancak ciddi bir aksilik yaşamadık.

Volkanik krater çanağına ulaştığımda, sırttan batıya döndüm. Karşımda gördüğüm ilk tepeye doğru yürümeye başladım. Birkaç dakikalık uzaklıkta önümde ilerleyen Sönmez hoca beni gördü ve seslenerek kendisini takip etmemi istedi. Gittiğim yer Hasan Dedenin mezarının olduğu söylenen küçük zirve (3235m) imiş. Saat 10:00 gibi birkaç dakikalık aralıklarla bütün ekiple birlikte büyük zirveye (3268m) ulaştık. Birbirimizi tebrik edip fotoğraf çektik. Manzarada Erciyes ve Aladağlar Demirkazık’ın zirvesini net bir şekilde görebiliyorduk. Zirve defterini bulamadık. Küçük zirvede olduğunu sanıyorduk. Gidip oradan getirmeyi düşündük ama nerden baksan 1 saat alırdı.

Aktivite sonunda Ihlara vadisi turu yapmayı planladığımız için vazgeçtik. Türk bayrağı zirveden 2 metre daha aşağıda bir yerdeydi. Direkle birlikte bayrağı alıp tam zirveye yerleştirdik. Aynı rotadan inişe geçtik. Yan basarak, yer yer kontrollü kayarak, yüzüstü dönüp merdiven iner gibi ilerleyerek her türlü iniş yaptık. Çıkarken iz açabilecek miktarda kar olmayınca inişte de topuk basarak inme rahatlığı yaşayamadık (Dönüş bana görece daha uzun geldi. En iyisi yamaç paraşütü ile iniş yapmak ama bakalım ne zaman yapabileceğim bunu). Kampa dönüş 16:00-17:00 saatleri arasında tamamlandı. Çadırları topladık ve faaliyeti bitirdik. Sonra dönüş yolculuğuna başladık.

Çatalhöyük’te 1960 yılındaki kazılarda bulunan yandaki bu çizim Hasan Dağı’ndaki iki tepeli volkanın lav püskürtmesini gösterdiği ileri sürülüyor. MÖ 6600 tarihli bu resim Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde sergileniyor. 2013 yılında Hasan Dağı’ndan alınan taş örnekleri analiz edilmiş ve MÖ 6900 tarihinde volkanın aktif olduğu keşfedilmiş. O zaman Hasan Dağı’ndan 130 km uzakta bulunan Çatalhöyük’te yaşayan insanların volkan patlamasına şahit oldukları ve bunu resmettikleri anlaşılmış.

– Sosyal Medya ve İletişim –
►I N S T A G R A M – http://www.instagram.com/alidoguyildiz
►F A C E B O O K – https://www.facebook.com/alidoguyildiz
►B L O G – http://www.yuksektepeler.com
►İ L E T İ Ş İ M – [email protected]

Bir Yorum Yazın